Lüks Kontrolü

Lüks Kontrolü

Eyalet meclisi, lüks kontrolünü serbest bırakma kanununu geçirdi. Kanuna göre ayda 2.500 dolardan fazla kira ödeyen ve yılda 250.000 dolardan fazla kazananlar, otomatik olarak kira sabitleme kanunundan muaf olacaklardı. İnanamamıştım. Donup kalmıştım. Kanunim yeni kiracılara uygulanmasını anlayabilirdim, ama yıllardır kira sabitleme kanunu çerçevesinde yapmış olduğumuz pazarlıklarla binalarda oturan bizlere nasıl uygulanabilirdi? Daireme hiçbir zaman boya badana yapılmasını talep etmemiştim. Hiçbir zaman boya badana da yaptırmamıştım. Şimdi ev sahipleri bana sanki lüks bir dairede yaşıyormuşum gibi davranacaktı. Bu hiç de hukuka uygun değildi! Hiç de hakça bir şey değildi. Tamamen haksızdı! Yanlıştı! Aynı zamanda, doğal olarak, bu konu dışardan hiç kimseyi ilgilendirmiyordu. Çok uygun bir yaşam standardım vardı. Kiram artacaktı.

Dahası, bizim binada bu tecrübeyi ilk yaşayacak kişi bendim. Hiç kimsenin umurunda değildi. Eğer kendim olmasam, benim de umurumda olmayacaktı. Diğer yandan, ben hakikaten kendim değildim. Aşıktım. Orta Çağ’da eski bir tuvaldeki Aziz Cecilia’mn ağladığına inanan Fransız köylüleri gibi gerçekten inanıyordum. Toplu inanış çılgınlığının bir parçasıydım. Kısacası, kafayı yemiştim.

Dolayısıyla, Bayan Ross ile görüşmeye gittim. Hatırladığım kadarıyla binaya olan aşkıma dair dokunaklı bir konuşma yaptım. Bayan Ross’u etkilemediyse bile bayağı dokunaklı bir konuşmaydı. Bayan Ross, kiramın üç misli olacağını söyledi. Pazarlık ettik. Fiyatı düşürdü. Kendimi küçük bir zafer kazanmış hissetmemi sağlayacak kadar fiyatı düşürdü. Ne kadara düşürdü? Bunu mümkün değil söyleyemem. Rakamı burada yazamayacak kadar çok utamyorum. Her ne kadar New York standartlarında çok astronomik değilse de, bana inanmazdınız. Önemli olan nokta, ödemeye razı oldum ve kontratı imzaladım.

İmzaladım, çünkü kirayı ödeyebilecek param vardı, ama şehirde hiçbir yerde bu kadar güzel bir daire alabilecek kadar param yoktu.

İmzaladım, çünkü muhasebecim, bütün muhasebecilerin yaptığı gibi, kiranın bir kooperatif dairesi için ödemem gereken aylık giderler ve kredi ödemelerinden daha az olduğuna beni ikna etmişti.

İmzaladım, çünkü artık sizin de bildiğiniz gibi akılcı olmak konusunda bir uzmanım ve binada kalarak çok büyük tasarruf edeceğime kendimi inandırmıştım. Taşınma masrafı mesela. Yeni telefon bağlatma masrafları. Arkadaşlarıma yeni adresimi bildirmek için yapacağım posta masrafları. Bulmadığım ve taşınmadığım yeni daireme yeni mobilyalar gerekirse bunlar için yapmak zorunda kalacağım masraflar. Kablo televizyon şirketine erişebilmek için harcayacağım saatler, günler ve hatta haftalar; bu süre zarfında harika bir roman yazabilir ve kazanacağım küçük servetle kira artışından daha fazlasını karşılayabilirdim.

Benzer Yazılar

Leave a Reply