KÜRESEL HUKUK FABRİKASI

KÜRESEL HUKUK FABRİKASI

logoBu “demokrasi makineleri” ülke sınırları içinde kalmamıştı. Eyalet, köy ve yerel seviyelerde de kuruldular; hatta köy veya kasaba konseyine kadar. Bugün sadece Birleşik Devletler’de beş yüz bin seçilmiş kamu temsilcisi ve 25,869 yerel hükümet birimi bulunmaktadır ve her birinin kendi seçimleri, temsilci organları ve seçim yöntemleri vardır.

Bu temsilcilik makinelerinin binlercesi ve dünya çapında on binlercesi, şehir bölgelerinden uzakta çatırdayıp eriyor. İsviçre’nin kantonlarında ve Fransa’nın lerinde, İngiltere’nin kırsal kesimlerinde ve Kanada’nın köylerinde, Polonya’nın derebeyliklerinde ve Sovyetler Birliği’nin cumhuriyetlerinde, Singapur ve Hayfa’da, Osaka ve Oslo’da, adaylar birbirleriyle yarışıyor ve sihirli bir şekilde “temsilci”ye dönüşüyorlar. İkinci Dalga ülkelerinde bu makinelerin yüz binden fazlasının kanunlar, kararnameler ve kurallar ürettiğini söylemek yanlış olmaz.

Teoride, her oy ve her birey otomatikman bir birim olarak kabul edildiğinden, oluşan politik birimlerin ulusal ya da yerel her biri de birey olarak düşünülebilirdi. Her birinin dikkatle tanımlanmış yetki alanları, kendine has yetkileri, hakları ve görevleri vardı. Bu birimler ulusaldan yerele olacak şekilde en üstten en alta doğru bir hiyerarşi yapısı izliyordu. Ne var ki endüstrileşme doruk noktasına ulaşırken ve ekonomi diğer tüm konulardan daha baskın hale gelirken, bu birimlerin her birinde alman bir karar, kendi yetki alanının dışına taşmaya başladı. Bunun sonucunda, doğal olarak, diğer politik kurumlar buna karşı harekete geçti.

Japon tekstil endüstrisiyle ilgili yerel seviyede alman bir karar, Kuzey Carolina’da işsizlik oranını, Chicago’da sağlık hizmetlerini etkileyebiliyordu. Birleşik Devletler’e giren ithal arabaların sınırlandırılması konusunda Kongre’de kullanılan bir oy, Nagoya veya Torino’daki yerel yönetimlerin öyle ya da böyle harekete geçmesine neden oluyordu. Bir zamanlar politikacıların yerel olarak verdiği kararlar, net bir şekilde belirlenmiş sınırların ötesine geçmiyordu ama bugün durum gittikçe içinden çıkılmaz bir hal almaktadır.

Yirminci yüzyılın ortalarında, dünyanın her yerine dağılmış güya özerk on binlerce politik kurum, ekonomik ilişkiler, gittikçe artan yolculuklar, göçler, haberleşme akışı nedeniyle birbirlerine bağlandı ve dolayısıyla, sürekli olarak birbirlerini tetikler hale geldiler.

Temsilcilik setinin parçalan üzerinde yükselen on binlerce temsil mekanizması, görünmez tek bir süper makinenin biçimini giderek daha da netleştirdi: Küresel bir hukuk fabrikası! Artık geri kalan tek şey, bu küresel sistemin levyelerinin ve çarklarının nasıl kontrol edildiğini görmektir; ve tabii ki kimler tarafından kontrol edildiğini de.

Benzer Yazılar

Leave a Reply