KUANTUM BİTLERİ VE ZAMAN KAYMALARI

KUANTUM BİTLERİ VE ZAMAN KAYMALARI

Hugh Everett tarafından tanımlanan dünyaların varlığı bizim dünyamızı doğrudan etkilemiş olabilir mi? Genel cevap “hayır”dır. Ama günümüzün Birçok Dünya yorumu öncülerinden biri olan David Deutsch, bunun her zaman olduğunu söylüyor. Dahası, prensipte birbiriyle etkileşen birçok dünyadan birkaçının etkilerini hissedebilen ve bu hissi bize geri bildirebilen, zeki (ya da en azından bilinçli) bir bilgisayar inşa etmenin mümkün olduğunu söylüyor.

Deutsch Çoklu Evren gerçeğine tamamen ikna olmuştur ve Birçok Dünya yorumunu özenle ele almıştır. Örneğin geniş bir dizide kendinin farklı versiyonlarını barındıran evrenler olduğunu kabul etmiştir, dolayısıyla bazılarında Oxford’da değil Cambridge’de bir profesördür (“belki” değil, “gerçekten” öyledir), diğerlerinde ise bilim adamı bile değildir. Daha büyük bir ölçekte, “alternatif geçmişler”i konu alan birçok bilim kurgu hikâyesi vardır ve bunlarda da diyelim ki, dinozorlar hiç ölmemiştir veya bizimkiyle kıyaslandığında insan seviyesinde bir zekâ ve uygarlık geliştirmişlerdir. Deutsch der ki, bu tür şeyler sadece kurgu değildir, dinozorların şehirler, uzay uyduları ve silikon tabanlı çipler kullanarak bilgisayarlar yaptığı evrenler “şüphesiz” olarak vardır, çünkü “bu fizik kurallarının bize anlattığı şeydir”. “Atomlar seviyesinde çoklu evrenlerin olup sadece kediler seviyesinde tek bir evrenin olması diye bir şey olamaz.”

Gerçi Deutsch’un Çoklu Evren görüşüyle Everett’in önerdiği versiyon arasında önemli bir fark vardır. Şimdi geleneksel olan Birçok Dünya yorumunun asıl dilinde, bir evren kuantum olasılıklarından bir seçimle karşılaştığında “bölünen” bir şeydir ve bu da çok dallı bir ağaç resminin oluşmasına ve bu dalların çıktığı “ana gövde”nin olabileceği hakkında talihsiz gizli bir imaya yol açar. Bu aynı zamanda, Dünya’da bir çift yarık deneyinde bir delik veya diğerinden geçen elektronun ikiye bölünerek nasıl, tüm uzak kuasarlar dahil tüm Evren’den sorumlu olabileceği gibi rahatsız edici bir bilmeceyi ortaya çıkarıyor. Ama Deutsch’un tercih ettiği resim, hepsi aynı anda başlamış ve kuantum seçeneğinin yapılmış olduğu noktaya kadar özdeş tarihlere sahip geniş bir dizi evrenden oluşuyor. Bir evrende, elektron A deliğine doğru, diğer evrende ise B deliğine doğru gider; ondan sonra tarihler farklıdır, ama hiçbir şey bölünmez. Bu tıpkı hepsinin birinci sayfadan başladığı ların kopyalarıyla dolu sonsuz kütüphanenin olması gibidir; ama her taki hikâye, okuduğunuz ta ilerledikçe diğer lardakinden giderek daha fazla şekilde sapar.

Tüm bunları hesaba katmanız gerektiğinde bu, sonsuzluk fikriyle rahatsanız, bir kütüphanede bir a başlayıp devam ettikçe giderek daha fazla değişik a bölünmesi fikrinden çok daha tatmin edicidir. Daha ileri bir ayırımda, Deutsch Birçok Dünya yorumunun evrenlerin geri birleşmesine olanak sağladığına işaret eder; tekrar özdeşe dönecek olursak, Deutsch’un tercih ettiği dil kullanıldığında, sanki kütüphanedeki ların ikisi farklı yollardan giderek aynı mutlu sonla bitiyor gibidir. Tüm bunlar, kuantum girişimi sürecinde ne olduğunu farklı bir şekilde ele almaktan kaynaklanmaktadır.

Benzer Yazılar

Leave a Reply