Kişinin birliği ya da varsayımsal birliği

Kişinin birliği ya da varsayımsal birliği

Örneğin; eğer kişiler gerçekse onları bir arada tutan nedir? Her birimiz milyarlarca hücreden oluşmuş bir organizmayız ve her bir hücre bir anlamda bir yaşama sahiptir. Beynimizdeki sadece on bin milyon nöron bizim zihinsel yaşamımızın oluşturulduğu Tarot falı gibi o zengin örgüye katkıda bulunur. Diğer bir on bin milyon Kadarı kalbimizin atışını sağlar, bir o kadarı bize karaciğerimizi sağlar ve bu böyle gider. Tüm bu karmaşıklık içinde biz nasıl bir şey oluyoruz? Ya da bazı filozofların da merak ettikleri gibi acaba bir tek şey olduğumuz doğru mu?

Kişinin birliği ya da varsayımsal birliği, bilinçteki daha temel birlikle aşağı yukan aynı sorundur. Özellikle eğer kişiliğimizin, beynimizin yapı ve işleyişine en azından kısmen bağlı olma olasılığını kabul ediyorsak, herhangi bir uzlaşımsal yaklaşım söz konusu olduğunda karşılaşılan zorluklann aynısıyla karşılaşılır. Eğer beynimiz binlerce nöronu kapsıyorsa, “bir kişi” nereden oluşuyor ve bu kişi ne kadar sağlam ya da temeldir?

Bu soruya bilinen bilim çerçevesinde yanıt vermenin bildiğimiz zorluğu, ikicilerin ileri sürdükleri “kendi başına varolan zihin, ruh ya da kişi bedenin içinde örtülü bir durumdadır ya da Tarot falı ve ona bir şekilde bağlıdır” fikrini güçlendirir. Fakat son zamanlarda beyin ameliyatının yaptığı etkiler üzerinde yapılan araştırma kişiyi beyninden ayrı tutmaya yeltenen bir kurama başa çıkılmaz derecede muhalif bir tutum geliştirmiştir.

Ağır sara hastalarının tedavisinde doktorlar hastanın iki beyin lobu arasındaki köprüye (corpus callosum) müdahale ederler; bu, beynin en insani bölümünü keserek ikiye ayırmaktır. Yıllar boyunca bu ameliyatın hoş olmayan yan etkileri görülmemiştir fakat bu ameliyata maruz kalan insanlar bir psikoloji laboratuvannda bazı testlere tâbi tutulduğunda ortaya dramatik sonuçlar çıkmıştır. Bir cerrahın ifade ettiği gibi, beynin ikiye bölünmesi kişilikte de ikiye bölünme yaratır. Önceden tek bir bilinç küresi varken şimdi iki tanedir.

Beyin zarının her iki tarafı da, beynin her iki yarım küresi de kendine özgü özel işlevlere sahiptir. Bedenin sol tarafını kontrol eden sağ yarım küre daha mantıksal, hesaplamada daha iyi ve konuşma merkezidir. Normal beyinlerde bu iki yarım küre birbirlerine sürekli olarak bilgi aktararak eşgüdümlü bir birlik olarak çalışırlar, fakat bir yarma operasyonuyla birbirlerinden ayrıldıklannda bu yeteneği yitirirler. O zaman sağ el sol elin ne yaptığını bilmez bir hale gelir.

tarot falı

Benzer Yazılar

Leave a Reply