Kayıp bir ırk belki de bilimin araştırdığı kayıp bağlantı

Kayıp bir ırk belki de bilimin araştırdığı kayıp bağlantı

1) Kayıp bir ırk belki de bilimin araştırdığı kayıp bağlantı,

2) Uzaydan gelme öncü eğiticiler.

Bu tür İki seçenek mutlaka gerekli mi? Sıralanan esrarları başka şekilde açıklamak mümkün değil mi?

Daha önce de işaret etmiştik İnsan ne gerilere ne de çok ileriye atılmak istemiyor; kaygısızlığından değil, korkusundan. (.’ağdaş insan üstünlüğünü benimsemiştir, yaratılışın baş eseri olma tutkusundan vazgeçemiyor; yeryüzünde, tarihin karanlıklarına karışmış çağlarda, bugünkü insandan üstün, yetenekli, başanh, zeki başka bir insan, başka bir ırk düşünülemez, bilim insanın evrimi [konusunda kesin sözünü daha söylemiş değildir, milyonlarca yü süren bir evrimden söz ediliyor ve bu evrimi [tanıklayabilecek ipuçlarının eksikliğinden, yetersizliğinden yakınılıyor. Üstün uygarlıkların hayati birkaç bin yılı aşamaz ve evrim zinciri hâlâ süregeliyor; hâlâ keşfedemediğimiz kayıp uygarlıkların var olması hayalî bir ihtimal değildir; onbinlerce yıl sonra çağdaş uygarlığımız da bir mitos sayılabilir.

Amacımızı bir defa daha belirtelim, gizemciliğe kaymak, Horbiger ya da benzerlerinin yolundan gitmek değil; amacımız yalnızca bilinmeyen gerçekleri dizmek elden geldiğince açıklamaktır. Şu var ki. bugün uzay fethine hazırlanırken bile, dışdan gelmiş ya da gelebilecek bir katkıyı düşünmek insanı ırar Yahu inşam değil, dünyamızı, geleneklerini, dinlerini bile sarsar.

Uzayda bizden başka zeki ırkların, yaratıkların varoluşu, bunların tarihöncesi, tufanöncesi çağlarda dünyamızla ilgilenmiş olmaları, bir katkıda bulunmuş olmaları ihtimali üzerinde durabilir miyiz?

İnsanoğlunun uzayı fethetmeyi düşündüğü, buna hazırlandığı bir çağda, aynı hareketi, bizden çok daha önce, başka bir uzay uygarlığının yapmış olmasını düşünemez miyiz?

Çağımızda, sahte bilimler türemiştir; sahte dinler, ilkel inançlar yeniden dirilmıjtır Huğun Ingiltere’de 30.000 büyücü örgütü çalışmalarını o/gürcc sürdürmekte; Los Angeles’te 40.000 kişi şeytana tapmaktadır. Atom çağı, uzay çağıyla karışık büyücülük: Bu da 1970lerin paradoksunu, anlamsızlığını göstermektedir.

Bir çeşit Rönesans tekrarlanıyor Batı’da ve bu Rönesansın ardından şimdiye kadar sorulmayan, sorulmak istenmeyen sorular soruluyor insanlar neden yapıldı? diye soruyor Julian…

Benzer Yazılar

Leave a Reply