İnayetin fiziksel temeli

İnayetin fiziksel temeli

Dinsel anlamda, daha düzenli bir tutarlılığa doğru gelişen temel itki, inayetin fiziksel temeli olarak da görülebilir. Bu bizim ilişki yoluyla bireyselliğimizi (Düşüş) aşıp birliğe (tann) dönmemizi sağlar. Yahudilikte kurtancı ilişki îsrailoğullandır (Yasa); Hıristiyanlar için bu İsa’nın bedenidir. Daha geniş kuantum koşullannda, bu kuantum sistemlerin birbirleriyle (ve birbirlerinin dünyasıyla) iç içe geçme, yerel olmayan korelasyon içine girme, birbirini görme, hissetme ve bu işlemin parçası olma durumudur.

Jung, Amerika’nın Pueblo yerlilerinin inandığı bir efsaneye değinir. Buna göre bu yerliler Güneş’in çocuklandırlar ve her gün yaptıklan bir ritüel, babaları Güneş’in göğü baştan başa değiştirmesine yardımcı olur. Bu görev onlar için muhteşem bir sorumluluktur ve bunu yerine getirerek tüm dünyaya faydalannın dokunduğunu hissederler. Jung bu inanışla ilgili şöyle der:

O zaman, bir yerlinin o ağırbaşlı, sakin ılımlılığının neye dayandığını anladım. Bu onun Güneş’in çocuğu olmasından kaynaklanır; yaşam kozmolojik açıdan anlamlıdır: zira o babasına ve tüm yaşamın koruyucusuna, her gün, doğuşunda ve batışında yardım eder. Eğer bunu öz yargılanmız ve aklımızla formüle edilen yaşam lanmızm anlamıyla karşılaştıracak olursak, kendi yoksulluğumuzu görürüz.

Bilincin temel kökenini ve bizim onun evrimi içindeki yerimizi anlamamız, bize bu yoksulluğu aşmada yardımcı olabilir. Çünkü, betimlenen bu evrimsel işlemin tümü bir kuantum işlemdir. Bunun bir sürü “sanal geçişleri” veya muhtemel “deneme safhaları” olması beklenir. Dönüşen bilinç (dönüşen düzenli tutarlılık) zincirinde bize can alıcı bir halka olarak ulaşan işlem, sonunda bizim bu evrim dramındaki rolümüzün başarı ya da başarısızlığı, tıpkı ahlâk ve estetik anlayışımızdaki başan ya da başarısızlığımızda olduğu gibi aynı “doğal kısıtlanma”nın ürünü olabilir. Eğer varoluşumuz, bizi evrende daha fazla ve düzenli bir tutarlılık ortamına yöneltirse, tür olarak başarmış olacağız. Bu arada, bizler bir deneme safhasmdayız, gölün üzerindeki muhtemel bir daireyiz, fakat bu kadarla bile kalsak izimizi bırakacağız. “Sanal geçişlerin birçok gerçek etkileri vardır…

Stephen Hawking, eğer tamamlanmış kozmik kuramı keşfedebilirsek tanrının zihnini öğrenme durumuna erişebiliriz, der.17 Bu durumda bence, evrime uğrayan evrendeki yerimizi gerçekten anlarsak kendimizi tanrının zihnindeki düşünceler (heyecanlanımlar) olarak görebiliriz. Her birimizin yaşamının kozmik bağlamda önemli bir anlamı vardır.

Benzer Yazılar

Leave a Reply