Hastanelerde hayvanların kullanılması

Hastanelerde hayvanların kullanılması

Hastanelerde hayvanların kullanılması yeni bir fikir değildir. 17901ar da, Quakerlar zihinsel hastalar için kurdukları bir inziva evinde hastaların çiftlik hayvanlarıyla iletişim kurmalarını sağladılar. Bu tedavi yönteminin, genellikle psikiyatrik sorunları daha da kötüleştirmekten başka bir işe yaramayan diğer tedavi yöntemlerinden daha başarılı olduğu görüldü.
Günümüzde bazı hastanelerin depresyon ve anksiyete hastaları için köpekleri, kedileri ve tavşanları kullandıkları programları bulunmaktadır. Zaman zaman, inme ya da felç geçirmiş hastaların bulunduğu koğuşlara da köpek getirilmektedir.

Bu hastalar, konuşma yetenekleri azaldığı için insanlarla iletişime geçmekten utanç duymakta ama bir köpek ile konuşmaktadırlar. Araştırmalar, zihinsel hastaların bulunduğu koğuşlara evcil hayvan getirildiğinde hastaların durumlarının normalleştiğini ortaya koymaktadır. Aynı şekilde zihinsel hastalığı olan insanlar, evcil hayvanlarla birlikte yürüyüş yaptıklarında kendilerini gerçek dünyanın bir parçası gibi hissetmeye başlamaktadırlar.

Evde bakılan hastalar üzerinde evcil hayvanların yararlı etkileri yıllar boyunca test edilip belgelenmiştir. Araştırmalar, çevrede bir evcil hayvan olduğunda hastaların daha sık gülümsediklerini ve daha canlı olduklarını, fiziksel açıdan saldırgan olanların sakinleştiğini ve insanların kendilerine yaklaşmalarına izin verdiklerini göstermektedir.

Evcil hayvanlar aynı zamanda fiziksel ya da cinsel açıdan kötü muamele görmüş hastaların tedavi programlarında da kullanılmaktadırlar. Tedavi ekibinin hastalara dokunmalarına izin yoktur ama hastalara, kucaklamaları için birer evcil hayvan verilmektedir. Bu da, hayatlan boyunca olumlu, uygun bir fiziksel temas duygusu yaşamamış bu tür hastalar üzerinde inanılmaz derecede olumlu etkilerde bulunmak tadır. Bu nedenle, bazı psikologların evcil hayvanları “sessiz terapist ler” olarak adlandırlamalarına şaşırmamak gerekir.

logo

Benzer Yazılar

Leave a Reply