Gerçek Rüya Tabirleri

rüya tabirleri“Bazı incelemelerde bulunmak için bir kitabı seçip aldım. Sayfalarını karıştırırken büyükçe bir elmas parçası buldum, birdenbire bir sevinç heyecanı içinde kaldım, fakat bu sevinç, elmas için değildi.”

Bu rüyanın sahibi birtakım güç sınavlar vermek zorunda olduğu anlaşılır, rüyasının tâbiri şudur:
(Sayfalarını açtığın bu sana göre çok kıymetlidir. Sana birçok hayırlı ve kazançlı yolların kapısını açacak ve istikbalini teminat altına alacaktır.)
Günlük rüyalarımızın çoğu bu şekilde dikkate şayandır. Çünkü uyanık iken tamamıyla açık görmediğimiz bir durumu bize aydınlatmaktadır.
İşte size başka bir örnek:
“Zifaf gecemizi takip eden gecede (halbuki bir senedir evliyiz) elinde sini taşıyan bir kadının odamıza girdiğini gördüm. Bu kadın annemden başka bir kimse değildir ve elindeki sininin üzerinde bir bardak sıcak süt bulunmaktadır. Birdenbire uykudan uyanıp, sinirli bir tavırla odamıza giren anneme utanç verici ağır lâflar sar fettiğimi hatırlıyorum.”
Bu rüyayı gören kişi annesi tarafından lüzumundan fazla sevilmekte ve şımartılmaktadır. Bu durum onu ziyadesiyle rahatsız etmekte, fakat bunu açığa vurmamakta ve içine atmakta, böylelikle şuuraltında birikmesine sebep olmaktadır.
O hâlde bu rüya neyi ifade etmektedir?

Bu rüyanın tâbiri şudur:
“Annen halâ seni sevmekte ve evli olduğun halde seni yalnız bırakmak istememektedir. Halâ seninle yakından ilgilenmekte ve senin için her sıkıntıya katlanmaktadır. Kocaman bir erkek olduğu bir türlü kabul etmemektedir, işte sana sıcak süt getirmekte ve

evli bir erkek olmana rağmen halâ seni küçük bir çocuk olarak görmektedir.”
Şunu söylemek gerektir ki bu psikolojik inceleme adamın tahakkümü ile şahsiyetini yok eden annesinin bu davranışlarına karşı duyduğu büyük üzüntü ve ıstırabı ortaya çıkarmıştır.
Bundan anlaşılıyor ki rüyaların, olaylara ve ihtimallere karşı uyanık düşünceden daha uzak ve geniş görüşü vardır. O hayatımızda unutulup tarihe karışan birçok şeylerden faydalanmakta, arzu ve imkânlarımızın derecesini bilmektedir, uyanık iken aklımızdan geçen bazı basit düşünce ve mülâhazaları çoğu zaman unutur, üzerinde durmak lüzumunu duymayız. Fakat gerçekten unutuldu mu?.. Hayır, muhakkak ki o düşünce, günün birinde herhangi bir hâdiseyi açıklamak için göreceğimiz bir rüya vasıtasıyla meydana çıkıncaya kadar şuuraltımızın sinir merkezlerinden birinde dolaşmaktadır.

BİRKAÇ RÜYA ÖRNEĞİ DAHA
Herhangi bir durumu aydınlatan ve insana bazı hususlarda takip edeceği yolu gösteren birkaç rüya örneği daha verelim. Bu rüyalar, tanınmış batılı bir yorumcu ve psikologun eserinden alınmıştır:
Rüya: 1.
“Dolambaçlı bir yolda yürüyordum. Ayaklarımın ağrıdığını hissettim, bakınca çocukluğumda giydiğim bir pabucu giymiş olduğumu farkettim. Ayakkabılarımın bağlarını gevşetip yola devam ettimse de fayda vermedi. Pabuç gittikçe sıkıyor, yol da daraldıkça daralıyordu. Nihayet karşıma yaşlı bir adam çıktı ve bana ayağımdaki pabucu çıkarıp atmamı emretti.”
Bu rüya sahibini sorguya çektiğimde, yirmialtı yaşında olduğunu, dört sene önce nişanlandığını, durmadan evlenmeyi ertelediği için nişanlısının ümitsizliğe kapılmasına sebep olduğunu söyledi ve şunu ekledi. “Evlenmeyi ertelememin sebebi, anne ve babamdan ayrılmak istemiyorum, zira henüz olgun bir erkek çağma gelmiş deği
lim, evlilik sorumluluğunu kabul edecek hâle gelinceye kadar evlenmek niyetinde değilim.”
Rüyanın tahlili:
Rüya sahibinin şahsiyetini dikkatle inceledikten sonra, bambaşka bir şey keşfettim. Anne ve babası (bilhassa annesi) tarafından çok şımartılan bu genç, şimdi iki istek arasında bocalamaktadır: Annesinin eteğine yapışmış şımarık bir çocuk olarak kalma isteği ile evlilik sorumluluğunu yüklenmeğe hazır olgun bir adam olma istemek
Bu rüya açıkça şu durumu aydınlatmaktadır:
“Dolambaçlı ve dar bir yolda yürümesi (hayatta gayesiz bir yol takip etmesiyle yorumlanır) çocuk yaşta iken giydiği pabuçlarla dolaşması: (kolay ve rahat çocukluk yaşantısını sürdürmek istediğini fakat bunun artık onun yaşında bir adama yakışmadığını anladığına işarettir.) Yolun gittikçe darlaşması (günün birinde yanlış tutumunun hayatta ilerlemesine engel olacağına alâmettir.) Karşısına çıkan yaşlı adam (tecrübe ve hikmetle yorumlanır.) Çocuk iken giydiği pabucu atması için verilen emir (çocukça hareketlerinden vazgeçmesi gerekir yolunda bir uyarıdır.)
Rüya: 2.
“Rüyamda kendimi karanlık bir mağarada gördüm, mağarada açmaya bir türlü cesaret edemediğim bir sürü torbalar vardı. Bir aralık gözüme çarpan bir kapıdan çıktım ve karşıma çıkan bir kayayı elimdeki sopanın yardımıyla tırmanmaya başladım. Fakat birdenbire sopam kırılınca kendimi boşluğa yuvarlanmış gördüm.”
Bu rüya sahibi ile konuştuğumda, birçok iç sorunları ve müşkülleri olduğunu, bunlardan kurtulmaya çalıştığını çoğu zaman kendini sorunlarla yorduğunu fakat bir türlü huzura kavuşup kendini bulamadığını öğrendim.
Rüyanın tahlili:
Mağara nedir? Karanlık ve derin bir yerdir, burada unutulan şeyler birikmektedir. Rüyada çoğu zaman mağara, şuuraltındaki derin ve esrarlı şeyleri ifade eder. Bu rüya sahibi ruhunun karanlık derinliklerinde (torbalar şeklinde) gördüğü kendine ait hakikatleri bir türlü açmaya cesaret edememektedir. Daha sonra bir kayayı tırmanması, (büyük bir güç sarfederek sorunlarını öğrenmeye çalışması) ile yorumlanır. Elindeki sopanın kırılması da (yükselmek için elinde bunu sağlayacak maddî ve manevî imkânların bulunmamasına) işarettir.
Rüya:
“Rüyam çok kısadır. Yanımda bütün ev eşyam ve giyeceklerim olduğu halde istasyona geliyorum, müthiş kalabalığın gürültüsü kulaklarımı rahatsız etmektedir. Gar şefi, yanımdaki eşyalarla trene binemeyeceğimi söyleyince ona elimde tuttuğum bileti göstermek istedim, fakat o anda biletimin yok olduğunu gördüm.
Bu rüyanın sahibini sorguya çektiğimde, bu adamın her giriştiği işte başarı kazanamadığını, hayatta birçok ihtirasları olduğunu fakat bunu elde etmek için fazla çalışmaya, didişmeye hacet olmadığına kanidir.
Rüyanın tahlili:
İstasyona gelmiş (burada istasyon yeni ufuklara ve teşebbüslere hareket noktası ile yorumlanır.) Yanında ev eşyasını getirmesi (içinde onu alıkoyan sebepler ve amillerden kurtulamadığını ifade eder.) Gar şefi ona: “Bütün bu eşyalarla trene binemeyeceğini söyler.” Esasen kendisi de, ayrılmak istemediği bütün bu eski ev eşyaları yüzünden ayrılmak istemediği uzak bir yere gidemeyeceğini anlamaktadır. Elindeki bileti göstermeye kalkışması da (bu husustaki sarfettiği gayreti ispat etmek içindir) fakat o anda biletin kayboluşu, (kendisine bu seyahati yapmaya yardım edecek şeyden yoksun olduğunu göstermektedir.)
Bu uyarıcı rüya, sahibine girişeceği işlere adamakıllı hazırlıklı olması gerektiğini, kafasında yer etmiş birtakım eski usullerden ve düşüncelerden kurtulmadan başarı noktasına hareket edemeyeceğini anlatmaktadır.

İşte insana kendisini olduğu gibi gösteren ve ona karakterini açığa vuran bu nevi rüyalardan birkaç örnek vermiş bulunuyorum. Bu gibi düşler insana kendi kendine: “Ben neredeyim? Nereye gidiyorum? Gerçek gücüm nedir?” sorularını sormaya yardım eder.

Benzer Yazılar

Leave a Reply