Gelecek haftalarda, yaşamınıza bir yön bulabilmek için neler yapacaksınız?

Gelecek haftalarda, yaşamınıza bir yön bulabilmek için neler yapacaksınız?

Gelecek haftalarda, yaşamınıza bir yön bulabilmek için neler yapacaksınız?

Şunlan yapacağım:

Yaşam koşullarının ve sağlık hizmetlerinin iyileşmesi sayesinde Batı toplumlarında ortalama yaşam süresi uzadı ve insanlar yaşamlarının yaklaşık olarak üçte birini yaşlı birer insan olarak yaşıyorlar. Belki de bu konudaki en iyi haber, artık her şeyden yakınan yaşlı insanlar tanımının gerçeğe hiç uymamasıdır. Gittikçe daha fazla sayıda insan, işlerinden emekli olduktan sonra ama henüz yaşlandıklarını hissetmeden ikinci bir yaşam yaşamaktadırlar. Günümüzde 50 yaşlarındaki bir insan kendisini 1900’lerin başındaki 40 yaşlarındaki bir insan gibi hissetmektedir.
Hepimiz 50’li yaşların yeni 40’lı yaşlar olduğuna dair şakayı biliriz ama araştırmalar, yaşı belirleyen şeyin yaşadığınız yıllar değil, ölmeden önce daha ne kadar şeyi umut edebileceğiniz olduğunu söylemektedir. Araştırmalar bu durumu, “geçmişe odaklanmış yaş” ile “geleceğe odaklanmış yaş” arasındaki fark olarak adlandırmaktadırlar.
“Mutlu bir hayatın sırrı, değişimi zarif bir şekilde ka bullenmektir.”

Araştırmalar 70 yaşlarındaki insanların, ortalama olarak genç insanlar kadar mutlu olduklarını ve yaşamlarının en tatmin oldukları döneminde bulunduklarını ortaya koymaktadır. Bu durum, “yaşlanma paradoksu” olarak adlandırılmaktadır çünkü yaşla birlikte gelen sorunların, yaşlanan insanların yaşamlarından nasıl daha fazla tatmin olabileceklerini anlamamızı zorlaştırmaktadır.

California’daki Standford Üniversitesi psikologlarından Laura Carstensen tarafından yürütülen bir araştırmada, yaşları 18 ile 94 arasında değişen 184 insana çağrı cihazı verildi ve bu insanlar haftada beş kez aranıp, o an hissettikleri duygular konusunda bir takım sorulara yanıt vermeleri istendi. İleri yaşlardaki insanlar, olumlu duyguları genç insanlar kadar sık sergilerken, olumsuz duygulan çok daha az sıklıkta sergilediler. Bunun nedeni, kendilerine koydukları hedefler konusunda daha gerçekçi olmaları ve yalnızca kendilerine başabilecek leri hedefler koymaları olabilir. Carstensen, zaman geçtikçe yaşlı insanların duygularını daha başarılı bir şekilde düzenlemeyi öğrendikle rine, kendilerini mutlu edecek şeylere daha fazla odaklandıklarına ve kendilerini mutlu etmeyen şeylerin peşine düşmediklerine inanmaktadır. Carstensen bu konuda şunları söylemektedir: “Bu insanlarla ilgili olarak lütfen şuna çok dikkat edin: Onlar yalnızca sahip oldukları şeyin tam olarak ne olduğunu anlamakla kalmamakta aynı zamanda bunların sonsuza kadar ellerinde kalmayacağının da farkında olmaktadırlar. Bu nedenle, 80 yaşındaki insanların eşlerine verdikleri bir allahaısmarladık öpücüğü, 20 yaşlarındaki insanların öpücüğünden çok daha karmaşık ve anlaşılması zor duygusal tepkilerin doğmasına neden olabilir.”

Aynı zamanda araştırmalar, ileri yaştaki insanların zevk anlamında biraz daha başarılı olduklarını da ortaya koymaktadır. Bu insanlar, uzun deneme ve yanılma dönemlerinin ardından zevklerini en üst düzeye çıkarmanın yollarını öğrenirken, kendilerine zevk vermeyen şeyleri en az düzeyde tutmanın yollarını da öğrenmektedirler.
logo

Benzer Yazılar

Leave a Reply