Feminizm ve Güzellik

Feminizm ve güzellik 1960’ların sonlarında kadın özgürlük hareketi patlak verdiğinde, ilk iş olarak güzellik endüstrisine saldırdı. Feministler güzellik ideallerinin, kadınları, erkeklerin ilgisini çekebilmek için başka kadınlarla rekabete zorlayarak köleleştirdiğini ve bunun, modern kadının baskı altına alınmasının temelini oluşturduğunu iddia etti. Miss Amerika yarışması protesto etmek için kusursuz bir malzemeydi. Hareketi yaratan küçük ama önemli gruplardan biri olan New York’lu Radikal Kadın lar, yüz eylemcinin Atlantic City’ye gidip dev bir çöp kutusunu, kirpik kıvırıcı, jartiyerli korse, saç kıvırma maşası, saç spreyi kutusu ve diğer güzellik malzemeleriyle doldurmasına karar verdi. Ayrıca ulusal televizyonda bir koyuna Amerika güzellik kraliçesi tacı giydirdiler.

Eylemin amacı olan güzellik rekabeti yüzünden, Miss Amerika tacı için yarışan kadınlar dahil kadının incindiğiydi. Ama mesaj kayboldu, organizatörlerden biri olan Carol Hanisch, yas içinde: “Üzerinde ‘Köşeye Sıkışmış Miss Amerika,’ ‘Miss Amerika Onu Satıyor,’ ve ‘Miss Amerika Büyük Bir Takma Göğüstür’ yazılı posterler, çok az kadının bilincine etki etti ve aslında kardeşliğe zarar verdi. Miss Amerika ve tüm güzel kadınlar, bizimle acı çeken kardeşler olmak yerine, bize düşman oldular.” Kadınların popüler kültürde nasıl temsil edildiğine dair, gündemi canlı tutmayı başaran, iğneleyici bir feminist tartışma dergisi olan Bitch, ‘her zaman okunması gerekenler’ listemde yer alır. Ama geçenlerde yayımlanan bir makale tadımı kaçırdı.

Yazar Andrea Oxidant, dev kozmetik mağazalar zinciri Sephora’da cilt bakım danışmanı olarak çalışmayı ele alıyor ve dudak bükerek, “Müşterilerimizin yüzde 80’i ayın yeni tadı peşinde koşan yabani sıçanlardır.” Ayrıca “Ortalama insan IQ’sunun, bir alışveriş merkezine girince yirmi puan kadar düştüğüne gerçekten inanıyorum.” diyor. EHe’deki benzeri bir makalede terapist ve romancı Amy Bloom bir makyaj masasında çalışırken yaşadıklarını yazıyor. Müşterilerini, “doğuştan ucuz” ve sürekli olarak bedava numuneleri sıkan Numune Hanımlar; “sabah çocuklarını okula bırakan ve öğlene dek biraz o spreyden biraz bu spreyden kullanan, ondan bundan bir parmak dolusu deneyen,” beraberinde “amaçsızlık ve umutsuzluk havası” getiren Boş Zamanlı Hanımlar ve güzellik ürünlerini satın alan, “Doyumsuzluk hastalarının yemek yemesi gibi, yüzlerini tazeliğini kaybetse bile kat kat sıvıyla aşırı nemli tutan, şişte tavuk gibi, herşeyi isteyen ve bir defada isteyen Herşey Hanımlar olarak kategorize ediyor.

Oxidant ve Bloom, kendilerinin makyaj malzemelerini yeterli oranda kullandıklarını bilmemizi istiyor. Çünkü makyaj, kendilerine olan saygılarını değiştirmemiştir, güzellik endüstrisi onları yıpratamamıştır ve Amerikan güzellik idealine ulaşmaya can atan, belki de kendini değersiz gören ve kendini kontrol edemeyen diğer kadınları aşağılamaları tamamen kabul edilebilir bir durumdur. Bu aşağılama benim hakkımda ne diyor? Kendileri almam gerektiğini söyledikten sonra, Bobby Brown’dan defalarca göz kalemi, kaş şekillendirici ve allık satın aldım. Bu, beni etrafa para saçmaktan hoşlanan bir aptal mı yapar, yoksa birçok kadın gibi, sabah evden çıktığımda kendime olan güvenimi birkaç derece arttıracaksa, para harcamak isteyen biri mi yapar? Aşırı makyaj yapanlar bile aşağılanmayı değil anlaşılmayı hak etmiyor mu? Güzellik malzemeleri olmadan güçsüz veya değersiz olduklarına inanıyorlar.

ask

Benzer Yazılar

Leave a Reply