Evrenleri Yapanlar

Evrenleri YapanlarEğer yeteri kadar sıkıştırılırsa, her şey bir kara deliğe dönüştürülebilir. Her kütle için, Schwarzschild çapı denen kritik bir çap vardır ve bu çap ilişkili kütleyle oluşturulacak bir kara deliğin çapıdır. Güneşin kütlesi için, Schwarzschild çapı yaklaşık 3 kilometredir ki, bu eğer Güneş 3 km genişliğinde bir küreye sıkıştırılırsa, görüşümüzden çıkarak, içindeki her şeyin bir tekilliğe veya başka bir evrene giden bir kuantum tüneline battığı bir kara deliğe dönüşeceği anlamına gelir. Eğer küçük bir galaksiye karşılık gelen bir milyon Güneş kadar fazla kütleyi alırsanız, karadelik haline gelmesi için sadece 3 milyon km’lik çapta olan bir küre içine koymanız gerekirdi.

Ama Dünya bile eğer sadece 1 santimetre çapındaki bir küreye sıkıştırılmış olsaydı, kara deliğe dönüşürdü. Bir kara deliğin çapı kütlesiyle doğru orantılıdır. LHC gibi parçacık hızlandırıcılarda çarpışan parçacık demetlerinde, küçücük kütleler küçük bir hacimde sıkıştırılarak toplanır. Olası olarak, küçücük karadelikler oluşturacak kadar sıkıştırılıyor olabilirler. Fakat kütleçekimin negatifliği yüzünden, kara deliğin ne kadar küçük olduğu önemli değildir. Hâlâ kendi boyutlarında bizimki gibi büyük bir tam evren haline gelmek için şişme ve genişleme potansiyeline sahiptir.

Bu fikri detaylıca araştıranlardan biri, şişme kuramının babası olan Alan Guth’dır. 20. yüzyılın sonlarında MIT’deki meslektaşlarıyla çalışarak, “laboratuarda evrenlerin yaratımı” olarak bahsettiği şeyin teknik ayrıntılarını buldu; bu fikirler The Inflationary Universe ının sonlarına yakın ele alınmıştır. Vardığı sonuç, fizik yasalarının ilkesel olarak yeterli teknolojik gelişime sahip bir medeniyetin, bu şekilde bir evren veya birden fazla evren yaratabileceğiydi; Guth birazcık alaylı bir şekilde “gerisi sırf mühendislik meselesidir” der.

Fikrin daha iyileştirilmiş bir halinde, bu şekilde oluşmuş herhangi küçücük bir kara deliğin, bebek evrenle göbek bağını kopartarak Hawking ışıması süreciyle hızlıca buharlaşacağı ve Evrenimizden yok olacağı mümkün gözükür.

1990’larm ortasında, University of Massachusetts’te çalışan bir kozmolog olan Ted Harrison, Smolin’in evrenlerin doğal seçilimi fikrinin öğeleriyle Guth’m laboratuarda evren yaratma fikrinin öğelerini, evrenlerin yapay seçilimine bir senaryo oluşturmak için birleştirdi. Burası bu konu hakkındaki spekülasyonların uzun tarihinin bittiği (şimdilik) noktadır. 1584’de Gior dano Bruno şunları söyleyerek resmi Kilise’yi öfkelendirmiştir: “Tann’mn üstünlüğü ve krallığının büyüklüğü bir tane değil, sayısızca güneşte [eğer böyleyse] yüceltilmiştir; tek bir dünyada değil, binlercesinde ve bana kalırsa sonsuz sayıda dünyada onurlandırılmıştır.

Benzer Yazılar

Leave a Reply