Evren Ve Şişme

Evren Ve Şişme

İki Akılda OlmakŞişme her boyutta olur. Dolayısıyla Evren bizim gibi yaşam formlarına uygun bir ev olacak özellikleri tam olarak sağlayan bir şişmeden nasıl doğmuştur? İnce ayar sorununun çözümü ikinci bölümde de ele alınan tüm kozmik rastlantıların çözümüyle aynıdır; ama şu an diğer dünyalar hakkında felsefi görüşlere başvurmaktan ziyade, bunu tartışabileceğimiz düzgün kozmolojik bir bağlama sahibiz. Bir evren seçimi olmalıdır ve bizim gibi yaşam formlarının yapısı etrafımızda gördüğümüz gibi bir evren seçer.

Vilenkin’den farklı olarak, Sovyetler Birliği’nde akademik kariyerini doktora seviyesine (1974’de verilmiştir) ve ötesine taşıyan Moskova doğumlu kozmolog Andrei Linde tarafından bu fikir ele alınıp geliştirilmiştir. 1980’lerin sonunda Amerika Birleşik Devletleri’ne yerleşen Linde halen Stanford Üniversi tesi’ndedir; ama onun kaotik şişme fikri Moskova’daki Lebedev Enstitüsü’nde çalışırken geliştirilmiştir. 1980’lerin başlarında bağımsız olarak Pennysylvania Üniversitesi’nden Paul Steinhardt ve Andreas Albrecht tarafından, Linde’nin şişme üzerine çalışmasına benzer fikirler geliştirilmiştir.

Linde’nin fark ettiği önemli nokta, ilkin şişen, daha sonra da yavaş yavaş görünür Evren’imiz haline gelen Planck büyüklüğündeki uzayzaman bölgesiyle ilgili, eşsiz, hatta özel bir şeye bile gerek olmamasıydı. Her çeşit skaler alanın çalıştığı veya çalışmakta olduğu, belki de sonsuz olarak büyük uzayzamanda, belki de sonsuz sayıda Planck büyüklüğündeki bölgeler olabilirdi. Kuantum ölçeğinde, bizim hesap etmeden “boş uzay” dediğimiz şey aslında kuantum dalgalanmalarının fokurdayan bir köpüğüdür ve Linde’nin fark ettiği şekilde şişme herhangi birinde başlayabilir.

Bazı Planck parçacıkları gerçekten, Tryon’m ilk fikrinin eleştirilerinin ileri sürdüğü şekilde, tekrar çökmeden önceki zamanların en kısasında genişleyebilirdi. Diğerleri belki biraz şişebilirdi, ama asla yıldız ve insanlar gibi enteresan şeylerin oluşmasına yeterli olmazdı. Diğerleri belki o kadar hızlı genişleyebilirdi ki, madde yıldız ve gezegenlerin oluşması için çok ince olacağından dağılabilirdi. Ortalama sonuç uzayzama nın farklı bölgelerinde, farklı hızlarla genişleyen baloncukların kaotik bir kargaşası olurdu ki burada kaos yine günlük hayattaki anlamıyla kullanılmıştır, matematiksel kaos teorisindeki terim anlamında değil. Yeni açılmış bir şampanya şişesindeki baloncuklarla bir benzetme yapılabilirdi belki; ama işin aslını göstermek için bu benzetmede şişe sonsuz büyük olmalıdır.

Benzer Yazılar

Leave a Reply