Ergenlik

Ergenlik, kendisini çok önemli fiziksel ve içsel değişikliklerle belli eden, on bir ila on beş yaş arasında ilk âdet döneminin gelmesiyle doruğa çıkan bir süreçtir. Bundan sonraki yirmi beş yıldan kırk yıla kadar sürebilecek olan, kesintisiz bir değişimler siklüsüne hazırlık aşamasıdır. Kısa sayılabilecek bir süre içinde göğüsler gelişmeye başlayacak, ciltte ve dolaşımda belirgin değişiklikler olacak, kasıklardaki kıllanma ve çeşitli yağ birikimleri tüm dış görünüşü değiştirerek genç kızın vücudunu yeniden biçimlendirecektir.

İçsel değişiklikler ve bunlara eşlik eden birçok duygusal tepkilerden hormonlar sorumludur.
Çok büyük hormonal ve toplumsal baskıların karmaşası arasında, ergenlik dönemimiz kendi benliğimizin çiçek açtığı çağdır. Kendi bedenimize, âdet kanamalarımıza ve cinselliğimize karşı alacağımız sağlıklı tutumların temelleri bu zamanda atılacaktır. Kendimize karşı saygımız ve duygusal tutarlılığımız ciddi anlamda sallantıdadır; fiziksel ve duygusal sorunlarımız, arzularımız ve değişikliklerimizin sürekli kabarmaları ve taşmalarının ortasında, nerdeyse hiçbir şeyimiz kalıcı görünmemektedir.

Neredeyse sözcük anlamıyla “serpilip geliştiğimiz”, birçok beklentiyle ve vaatlerle dolu geçen, sınırsız enerjiye sahip olduğumuz ve yaşamın her dönemecinde değişimi ve serüveni keşfettiğimiz ergenlik çağımız, aynı zamanda yaşamımızın harikulade zenginliklerle dolu bir dönemi olabilir. Genellikle büyüme çağı tüm bu deneyimleri birbiri ardınca hızlı bir biçimde içermektedir.

Çoğunlukla kadın olarak algılanmamız ve dünyayı cinsiyet temelli yeni bir kimlikle yaşamaya başlamamızın ilk deneyimleridir. Kadınlığımızın bu biçimde ortaya çıkışına, çevresel baskılar ve aile ilişkilerinin başkalaşmasından kaynaklanan potansiyel kaygılar eşlik eder, ilk regl kanamasıyla, göğüslerin ve kılların çıkmasıyla ve çoğu kez kafa karıştıran cinsel arzuların ortaya çıkmasıyla birlikte son derece önemli içsel değişiklikler de olur. Sivilceler sorun yaratır. Âdet dönemi düzeni ya da göğüs ölçüsü gibi kaygılar ise genç kızlıktan kadınlığa geçişin potansiyel çalkan tılan ve güçlükleridir. Belki böyle bir değişikliğe en hazırlıksız olduğumuz bir dönemde, kendimizi korkunç derecede yalnız ve bambaşka bir dünyaya adım atıyormuş gibi hissettiğimiz olur.

ask

Benzer Yazılar

Leave a Reply