ENERJİ

Yaşam çok büyük bir enerji olayıdır. Ne kadar enerjin olduğunun farkında değilsin. Atomla JLm nn ne kadar enerjileri olduğunun farkında olduklarını mı sanıyorsun? Göze görünmeyen tek bir atom, eğer patlarsa, Hiroşima ve Nagasaki kadar büyük bir şehri yok edebilir. Dakikalar içinde her şey yanar. Eğer maddenin bir atomunun bu kadar enerjisi varsa, bir düşün  bilincin çok daha yüksek enerjisi olmalı. Senin varlığın evrenlerce enerji taşıyor olmalı; ancak bu enerji uykuda, ama farkında değilsin. Farkında olanlar onların tanımlamaları için bir işaret verir.

Kabir der ki onun iç varlığının deneyiminde, aniden binlerce güneş açmış gibidir. Etrafında güneşler dans ediyor; ışık öyle göz kamaştırıcı ki onu neredeyse kör yapar. Ama bu sadece Kabil’in deneyimi değildir. Birçok mistik onu bu şekilde tanımlamıştır.

Ama endişelenme; bu enerji yaratıcıdır, yok edici değil. Méditatif sessizlikten gelen her enerji yaratıcıdır. Bir şeyi yok etmenin tek bir örneği bile yoktur; sadece yaratmıştır. İçte güzel bir alan yaratmıştır ve dışarıda güzel sanat, müzik, heykel, şiir, resim yaratmıştır. Bu ateş sıcak bile değildir, çok serindir.

Örnek olarak, Musa’nın öyküsü  Tanrı arayışıyla Sina Dağı’na giderek ateş ve ateşin içinde yanmamış yeşil bir çalı gördü. Gözlerine inanamadı. Alevler yükseliyordu ve alevlerin içindeki çalı yeşildi ve çiçekleri açıyordu, sanki serin bir meltem geçiyordu, ateş değil.

İlahiyatçılar çözmeye çalışıyorlar. Ben bir ilahiyatçı değilim, ama şiirden biraz anlarım ve bunun şiirsel bir durum olduğunu düşünüyorum, ilahiyatsal bir durum değil. Denen şu ki yaşam serin bir enerjidir. Öyle yaratıcı, öyle bozucu olmayan ki onun ateşinde bile bir çalı yeşil kalabilir, büyüyebilir ve çiçeklenebilir.

Bu yaşam enerjini kabul et  bu yaşam enerjisiyle bir söyleşi, bir diyalog yarat, göreceksin ki zenginleşecek, yanmayacaksın. İlk defa baharın gelecek ve çiçeklerin açacak.

Enerjinin alevleriyle neşelen, bu alevlerle dans et, bu alevlerle söyleş ve varoluşun kendisiyle diyalog kuracaksın. Yanmaktan korkuyorsan, bu korku süreci durduracak, bilincin daha derin diyarlarına girmene bir engel oluşturacaktır. Bu korkuyu bırak. Yaşam enerjisinden hiç kimse yanmadı.

İnsan içeriye girerken korkuyu bırakmayı öğrenmeli, çünkü orada senin enerjinden başka bir şey yok ve senin kendi enerjin düşmanın olamaz.

Aslında “senin enerjin” demek bile doğru değil. Dilin yoksulluğu yüzünden bunun gibi ifadeler kullanmak zorundayız. Enerji sensin demek daha iyi. Orada yanacak kim var? Sen ateşin kendisisin, o dans eden alevler varlığının ta kendisi.

Benzer Yazılar

Tags:

Leave a Reply