Dünyalar Çarpıştığında

Dünyalar Çarpıştığında

Zarlar uzayın daha yüksek boyutlarında sürüklenirler, tıpkı iki boyutlu zarın veya kağıdın üç boyutta hareket edebilmesi gibi. Bir kağıt yığınındaki gibi istiflenmek yerine, zarlar (tüm evrenler!) yüksek boyutlarda üç boyuttaki maddesel nesneler gibi davranırlar; hareket edebilir ve bir diğeriyle çarpışabilirler veya Ay’ın Dünya etrafında dönmesi veya gezegenlerin Güneş etrafında dönmesi gibi bir diğerinin yörüngesinde dönebilirler.

Masamın üzerinde sessizce duran bir kâğıt yığınından daha iyi bir benzetme, güçlü bir rüzgârla dağılmış aynı kağıtların kargaşası olurdu. Uzayın ekstra boyutlarını doğrudan tayin edemesek de, daha yüksek boyutlu uzayın geometrisi ve en yakın zarın yakınlığından etkilenmiş olması gereken alanlar vardır. Bunlar belki bir gün tayin edilebilir; bu sırada, fizikçiler bu alanların şişmeyi hangi yollarla yürüttüğünü bulmaya çalışmaktadır.

îki zarı bir araya koymak enerji gerektirir, tıpkı pozitif yüklü iki atom çekirdeğini bir araya koymanın enerji gerektireceği gibi. Ama eğer zarlar birbirlerine yüksek hızlarda çarpmışlarsa, hareket enerjileri yeni yapılara dönüşmüş olabilirdi, tıpkı ağır bir atom çekirdeği hızlı hareket eden bir parçacık tarafından vurulduğu ve parçalandığı zaman ortaya çıkan nükleer enerji gibi. 1990’lann sonunda, New York Üniversitesi’nden Georgi Dvali ve Cornell Üniversitesi’nden Henry iye, zarlar arası bir kafa kafaya çarpışmada, çarpışma kinetik enerjisinin bir parçasının şişmeyi tetiklemek için gereken enerjiye dönüşebileceğini öne sürdüler. Bu enerjinin işi yapmak için çok küçük olduğu ortaya çıktı; ama bu hikâyenin sonu değildi.

Büyük bir araştırma ekibi zar çarpışmalarından enerji elde etmenin başka yolları hakkında düşünmeye başladığında, 2001’de büyük bir başarı geldi. Madde parçacıkları ve karşı madde parçacıkları birbirini yok ettiklerinde (böyle çarpışmalarda, tüm kütle Einstein’ın ünlü denklemiyle uyumlu olarak enerjiye çevrilir) ortaya çıkan enerjiyle karşılaştırıldığında önemsizleşen atomik enerji gibi düşündüler, dolayısıyla sıradan bir zarzar çarpışmasmdakinden çok daha fazla olan enerji, e ğer bir zar bir karşızar ile çarpışıp birbirini yok ederse açığa çıkabilirdi. Denklemler hem zarların hem de karşızarlann varlığına olanak sağlar, dolayısıyla eğer birbirine yeterince yaklaşırlarsa çarpışıp yok olacaklarını sağlayacak şekilde bir zar da bir karşızara çekilir, tıpkı bir elektronun karşımadde karşılığı pozitrona çekildiği gibi.

Şişmek için madde kalmayacağından, bu fikir yararsız gözükebilirdi. Ama zarkarşı zar yok oluşundan o kadar fazla enerji açığa çıkar ki, bir miktarı yakındaki zarlara saçılır ve şişmeyi tetiklemek için ihtiyaçtan fazla serbest enerji sağlar.

Bir de sürpriz vardır. Bu yok olma süreci, doğal olarak bizim Evren’imiz gibi oldukça az boyutlu bir evrenler çeşidi oluşturmaya eğimlidir. Örneğin eğer bir 7zar ve karşılığı birbirini yok ederse, aslında tek bir aşamada tamamen enerjiye dönüşmezler. 5zar’larm ve karşızarların yapısındaki parçalarla beraber çok fazla enerji açığa çıkar. Bu parçalar kendi sırası geldiğinde, 3zar ve karşızar yapısında kalıntılar bırakarak birbirini yok e derler. 3zar’lar, 1zarları oluşturmak için yok olurlar ve sadece 1 zarlar yok olduğunda her şey enerjiye çevrilmiş olur. Büyük zarlar (yani fazla boyutlu zarlar) çok boyutlu uzayı doldurur ve hızlıca birbirlerine çarparlar. Ama Evren’imiz gibi küçük zarlar, daha yüksek boyutlu uzayda daha dağınık ve seyrek olarak dağılmışlardır ve yok edilmeden önce uzun bir süre etrafta bulunabilirler. Bu, içinde yaşadığımız üç boyutlu Evren çeşidinin neden yaygın olması gerektiğine inandırıcı bir kanıttır.

Bir başka açıdan bu fikir hakkında tatmin etmeyen bir şey vardır, çünkü az sayıda yüksek boyutlu evren içeren erken bir durumdan çok sayıda az boyutlu evren içeri ileri bir duruma geçen, tekrarlanmayan bir Çoklu Evren evrimi ima etmektedir. Bu neredeyse yaşam için uygun koşullan oluşturan özgün bir Büyük Patlama fikri kadar rahatsız edicidir. Eğer zamanı denklemden çıkarabilseydik çok daha tatmin edici olabilirdi. Bunu yapmanın bir yolu, önceki bölümde tanımlanan sonsuz bir de Sitter uzayındaki ebedi şişmenin yansımalarına sahiptir, ama şişme olmadan.

Benzer Yazılar

Leave a Reply