Değerlendirme yargınız

Değerlendirme yargınız

Tasarımcı Evrenlerindeki EvrimDeğerlendirme yargınızın, büyük resmi algılayışınızla birleştiği noktada var olan bir olgudur. Bunu biraz da olsa, kapakları çocukların açamaması için lanmış aspirin şişelerine benzetebiliriz. Şişeyi açmak için önce kapağı aşağı doğru bastırmalısınız (içeriye doğru bir hareket). Sonra aynı anda çevirmelisiniz (dışarıya doğru bir hareket). Değerlendirme yapabilmek için hem içeriden hem dışarıdan bir hareketin gelmesi gereklidir.

Değerlendirme süreci asla benliğin kimlik düzeyinde yapılmamalıdır. Büyük resmi göz önüne alarak değerlendirme yapmalıyız. Aksi taktirde Salieri’nin yaşadığına benzer çelişkiler ve çatışmalar yüzünden acı çekeriz. Değer verdiğimizi söylediğimiz şeylerin değerlerini canlı tutabilmek için devamlı büyük resimle irtibatta olmalıyız, bunun için de yeni anlamlar, yeni beğeniler ve yeni kıymetler bulma arayışında olmamız gerekir. Birini sevmek demek onun hayatımıza getirebileceği her türlü olasılığı kabul etmek ve sevmek demektir. Yoksa onda ya da kendimizde sınırları çizilmiş bir kimliğe hizmet etmek, onu hizmet edebildiği ölçüde sevmek demek değildir. Sevdiğimizi söylediğimiz bir insanın değişerek farklı bir insana dönüşmesi, ona karşı besleyeceğimiz duygulardaki değişimi göstermesi açısından, sevgimizin gerçek olup olmadığını göstermek için çok güzel bir fırsattır.

Bölünmüşlükle başa çıkmadaki yeteneksizliğimizin faturası her gün daha çok stres ve sıkıntıya maruz kalmaktır. Dışarıdaki biz başka, içerideki biz başka oldukça, istediğimizi ve değer verdiğimizi söylediğimiz şey ile gerçekten olduğumuz şey arasında çelişkili bir ilişki doğacaktır. Çelişkinin iki zıt kutbunu “idare etmeye” çalışmak artık günlük meşguliyetlerimizden biri haline gelir. İyi bir benlik yöneticisi malzemeyi toplar, işler ve ürünü alır; oysa benliğine iyi liderlik eden bir kimse üçüncü bir zekâ türü sayesinde yeni fırsatlar ve yeni kaynaklar bulabilir. Bu adım, benliği idare etmekle benliğe liderlik etmek arasındaki farkı gösterir.

İş arkadaşlarıma değer verdiğimi söylüyorsam eğer, bunun büyük resimde ne anlama geldiğini de görmem gerekir. Sadece benim için yaptıklarına göre mi onlara değer vermeyi kastediyorum, yoksa ne olursa olsun onlara yine de değer vereceğimi mi kastediyorum? Zaman içinde yeteneklerimiz arasındaki mücadelede galip gelip patronum olabilirler. O zaman da onlara değer vermeye devam eder miyim? Verdiğim değerin büyük resimdeki anlamı nedir?

Bir insana değer vermek demek; sahip olduğu potansiyellere değer vermek, onları gerçekleştirip kazanacağı başarıya değer vermek, kendine özgü benliğinin gelişmesi için önüne çıkan fırsatlara değer vermek demektir. Kimlik hep şöyle der: “Başkaları için hep en iyisini isterim.” “Herkesin potansiyellerini gerçekleştirmesini dilerim”. Tabi bunları söylemek yapmaktan çok daha kolaydır. Söylenenle yapılanın uyuşmadığı noktada, kimliğimizle çatışmaya gireriz.

Benzer Yazılar

Leave a Reply