Psikiyatristimi görmek üzere New York’a uçuyorum. Odasına girip hıçkırmaya başlıyorum. Kocamın bana yaptıklarını anlatıyorum. Kalbimin paramparça olduğunu söylüyorum. Tamamen mahvolduğumu ve bir daha da aynı olamayacağımı söylüyorum. Ağlamayı kesemiyorum. Bana bakarak şöyle diyor: “Bir şeyi anlaman lazım. Zaten eninde sonunda kocanı terk edecektin.”
Diğer yandan, belki bunu uy durabilirsin Sonunda bir roman yazıyorum. İlk kocamın kedilerini hamster olarak değiştiriyorum, İngiltere büyükelçisini başbakanlık müsteşarı olarak değiştiriyorum ve ikinci kocama sakal takıyorum.
Boşanmakla ilgili en üzücü şeylerden biri Kız kardeşim Delia devamlı olarak bir şey söyler. Doğrudur da. Biz büyürken, annemle babamın, her ikisi de kamp yöneticisiyken bir yaz nasıl tanışıp birbirlerine âşık olduklarını ve evlenmek için nasıl evden kaçtıklarını dinlemeye bayılırdık. Hayatımızın bir parçasıydı bu. Tekrar tekrar dinlenen bir şarkıydı. Ne olursa olsun, ikisinin arasında ne kadar kötü olaylar geçerse geçsin, her zaman annemle babamın bir zamanlar birbirlerine çılgınca âşık olduklarını bilirdik.
Ama bir boşanma durumunda, hiçbir zaman çocuklarınıza bir zamanlar çılgınca âşık olduğunuzu söyleyemezdiniz, zira çok saçma olur.
Sonra da zaten birbirinize âşık olup olmadığınızı unutursunuz.
Issız bir yarımadada bir kadın ve bir erkek yaşar
Alice Arlen ve ben, Silkwood filmi için bir senaryo yazmıştık. Senaryo, Oklahoma’daki plütonyum tesislerinde çalışırken, tesislerdeki şartlar hakkında New York Times muhabiriyle röportaj yapmak için yolda meydana gelen esrarengiz bir trafik kazasında ölen Karen Silkwood’un gerçek yaşam öyküsüdür. Yönetmenliğini Mike Nichols yapacak; bunun yerine bir Broadway müzikalini yönetmesi gerekiyordu, ama proje güme gitmişti. Şovda yer alan bir arkadaşı tarafından ihanete uğramıştı. Bu hikâye için yakın arkadaşımız Jane Doe’yu arayacağız.
Sonunda, hep birlikte senaryonun son taslağı üzerinde çalışmaya başlıyoruz. Mike devamlı olarak Karen Silkwood’un yakın bir kadın arkadaşı tarafından ihanete uğradığı sahneler öneriyor. Milyonlarca değişik fikri var. Bunların bazılarının Karen Silkwo od’un başına gelenlerle hiç alakası yok, ama Mike ve arkadaşı Jane’in başından geçenlerle alakası var. Sonunda dayanamayıp, “Mile, Karen Silkwood’u Jane Doe öldürmedi” diyorum.
“Evet” diyor Mike, “Ne demek istediğini anlıyorum.
Benzer Yazılar
- Burçlar ve Yaratıcılık: Sanatsal Enerjinizi Keşfedin
- Tarot Kartları ve İçsel Şifa
- Astroloji ve Sağlık: Hangi Burç Hangi Organı Temsil Ediyor?
- Tarot Falı ve Günlük Pratikler: Kendi Kartınızı Çekme
- Rüyalarınızda Ölen Kişilerin Mesajları