Bir Hint Klasiği Wallah (pedallı araba)

Bir Hint Klasiği Wallah (pedallı araba)

İki Akılda OlmakPeter Shelton 1956 yılında yedi yaşında kayak yapmayı öğrenmiş ve dünyanın değişik yerlerinde uzun yıllar bu sporu yapmıştır. Colorado Telluride kayak okulunda sekiz yıl öğretmen olarak çalışmıştır. Kayak konusundaki yazılarıyla dört kez Harold Hirsch ödülünü almış ve bu konuda dört kitap yazmıştır.

Faizabad yakınında bir wallah (pedallı araba) sürücüsünün itiraflarını dinliyordum… Kendimi bir rahip gibi hissettim. Adam hayata küsmüş bir haldeydi ama biraz da fazladan bahşiş toplamak amacıyla abartıyordu. Bir ara, akşam olunca bacaklarının ağrısına dayanamadığından yakınmaya başladı. Ona kendisiyle yer değiştirebileceğimizi söylediğimde çok şaşırdı. Ben pedal çevirecektim, o da müşteri gibi arka koltukta oturacaktı. Ama bir koşulum vardı: tam bir müşteri gibi tüm dertlerini anlatacaktı.

“Çok zor olduğunu göreceksin” dedi gülerek ” Yine de yerlerimizi değiştirdik. Hantal aracı idare etmek çok zordu gerçekten de. Günde on dört saat pedal çeviren gencecik sıska çocukları ve saçları kırlaşmış yaşı adamları artık daha iyi anlıyordum.

Benim şoförüm iri yarı, kaslı ve güçlü bacakları olan bir adamdı. Kulaklarından fışkıran kıllardan, beni nasıl duyabildiğini merak etmiştim doğrusu. Aslında işinin onu zinde tuttuğundan bahsetmeye başladı. Ailesini geçindirecek parayı kazanabildiği için şükrediyordu. Karısı da ona üç erkek çocuk vererek görevini hakkıyla yapmıştı. Ama adamcağızın derdi erkek kardeşiydi.

“Amerika’ya gitti” diye anlatmaya devam etti. “Boston’a gitti. Çok yıllar önceydi ve bana da kalkıp oralara gitmemi söyledi. Ama ben videodan Amerikan dizilerini izlemiştim. Dallas filan… biliyor musunuz? Amerika’yı görmek isterdim ama orada erkekler hep başkalarının karılarıyla yatıp kalkıyor. Ben kendi karımı seviyorum ve başkalarıyla yatıp kalkamam. O yüzden de Amerika’ya gidemem.” Ben de şoför olarak görevimi yaparak onunla hiç tartışmadım ve doğrusunu anlatmaya kalkışmadım. Sadece başımı sallayarak pedallara dayandım.

“Şimdi aradan on yıl geçti ve kardeşim çok zengin oldu. Ohoo… yüz milyon doları var. Artık Hindistan’a geldiğinde beni aramıyor bile; çünkü ben yoksul bir adamım. Ama ben onun parasını istemiyorum ki… o benim kardeşim!”
Hindistan’da insanın ailesini terk etmesi çok aşağılayıcı ve korkunç bir şeydir.

Benzer Yazılar

Leave a Reply