BAŞAK BURCU (VIRGO)

BAŞAK BURCU (VIRGO)

indirBAŞAK (VIRGO)

İnsan kendini vermeden, yani kendisini tehlikeye atmadan bir şey veremez. Eğer kendisini tehlikeye atamıyorsa, verme yeteneğinden, doğal olarak, yoksundur.

Sembol

Bakire. Bütün semboller içinde anlaşılması en zor olanı. Bakireliği deneyimden yoksunluk olarak düşünürüz. Ama o deneyimsizliğin sembolü değildir. Namusluluğun veya cinsel dürtüden kaçmanın sembolü de değildir.

Bakire saflığın imgesidir. Onu hiçbir şey sahiplenememiştir. Hiçbir şeye bağlı değildir. Bir şey istemez. Bir şeyden korkmaz. Onu tutan bir şey yoktur. Dünyasal herhangi bir şeyle bağı olmadan, özgürdür.

Yine de burada, yeryüzündedir. Dünya mükemmellikten başka bir şey istemeyene ne sunabilir? Bakire ne yapabilir? Soğuk, mesafeli Meryem Ana gibi bekler. Kendisi üzerinde çalışır ve zaman geçirmek için, yardım edebileceği yerde yardım eder.

Son Nokta

Kükreme modası geçmiştir. Bilinç, Aslan’ın tören borusundan bıkmış, daha derin bir anlama, bir amaç duygusuna ulaşmaya çalışmaktadır. Aslan olduğundan büyük görülmektedir. Bizi dikkati çekecek şeylerle şok etmektedir. Ama yavaş yavaş dikkat noktamız genişlemektedir. Kudretli Aslan yeni bir perspektifle açığa çıkmaktadır: galaksilerle, çağlarla, doğumla ve ölümle karşılaştırıldığında onun gururu ve kendini beğenmişliği saçmalaşmaktadır. Kükremesi hiçbir şey ifade etmemeye başlamıştır.

Aslan’da kişilik zirveye ulaşmıştır. Daha ileri götürülemez. Bir sonraki adımımız yeni bir deneyime sıçramaktan başka bir şey olamaz. Bu ihtiyaçtan, bu umutsuzluktan Başak doğar. Bilinç yeni bir duyguya hazırlanır: kişisel transformasyona duyulan açlık. Hoşnutsuzluğun tohumları filizlenmiştir; Başak büyümelidir.

Fakat büyüme yönü ne olmalıdır? Saflık. Mükemmellik. Doyum. Anlam içerme. Zor işler ve ulaşılması olanaksız hedefler.

Başak’m son noktası? Mükemmeliyet. Fakat bu yolda ilk adımı biraz acılı. Önce alçak gönüllüğü öğrenmek zorunda.

Strateji

Başak’ı, bu yolunda, iki görüş yönetmektedir. Birisi önünde onu çağırmakta, diğeri ise arkasından kamçılamaktadır. İkisi birarada ona rahat vermezler.

Birincisi, ne olabileceğine dair bir ideal duygusudur. Başak’a mü-kemmeliyetçiliği, etik ve prensiplerini vermektedir. İkincisi ise şu anda olmakta olana dair kılı kırk yarma ve yalmzca doğru olan şeyleri özenle yapma duygusudur. Bu noktada Başak pratik ve düzenli olma özelliklerine ulaşır. Savurganlıktan ve verimsizlikten hoşnutsuzluğa ulaşır.

Geleneksel astroloji burcun bu özelliklerini statik bir şekilde tanımlar: “Başaklar sorumludur. Analitik bir akıllan vardır. Detaylar üzerinde aşırı titizlik gösterirler.” Bu yaklaşım Başak’m dinamizmini tamamiyle göz ardı etmekte, gelişimsel bir insanın patlayıcı bir evrimsel strateji gördüğü yerde, kati ve değişmez gerçekler görmektedir.

Başak’m yolundaki iki görüşün amacı ideale doğru ilerlemek için bir gereksinim ve açıklık yaratmaktır. Başak ne olabileceğini görmektedir.

Potansiyellerini, ve eğer içsel zincirlerini kırabilirse neye benzeyebileceğim algılamaktadır. Gerçekte ne olduğunun, gayet net bir şekilde, dürüstçe bilincindedir. Başka hiçbir burç kendisini serinkanlılıkla parçalara ayırarak böyle inceleyemez.

Popüler astrologlar Başak’ı tatsız övgülerle lanetlerler: “Başaklar çok iyi kütüphaneci ve muhasebeci olurlar. Usandırıcı işlerin üstesinden gelirler.” Zavallı Başak acaip merakları ve önemsiz özellikleri ile sıkıcı bir burç olarak algılanmaktadır.

Gerçekte, ondan daha heyecanlı bir burç yoktur. Niçin? Çünkü gelişmeye ondan daha fazla iştahlı olan hiçbir burç yoktur. Mükemmeli-yetçiliği onu değişime zorlamaktadır. Ve pragmatik gerçekçiliği, ona, bunu yapma yollarım sunmaktadır.

Eğer tüm stratejileri bunun ibaret olsaydı, Başak en bencil burç olacaktı. Herşey onun, onun gelişiminin ve onun sorunlarının etrafında dönecekti.

Egoizmin kibir içermesi gerekmez. Kişiliğini analiz dürtüsü inşam, peygamberlik kompleksi gibi, evrenin ortasma, çarpıtılmış bir merkezi konuma oturtabilir.

Başak bu tuzağa yakalanmaz. Onun kişiliğinde, sadece ve sadece kendisine dikkat gerektiren yönünü dengeleyen, ikinci bir boyut vardır: Başak hizmetkarın burcudur.

Eski astrologlar Başak’m hizmet ruhunu hizmetçilikle bir tutmuşlardır. Bu çok yanıltıcıdır. Başak başka insanlara servis verme kapasitemizin sembolüdür. Ve bu servis kendini küçültme formunda değil, kendini bulma formundadır. Önemli nokta sadece hizmet etmek değil, servis kanalıyla kendini ifade etmektir.

Başak varoluşunun bir yönünü seçmeli, onu parlatıp, eğitmeli, diploma almaşım sağlamalı ve sonra dünyamn hizmetine sunmalıdır.

Bu istek iyi kalpliliğinden mi doğuyor? Genellikle öyle görünmesine rağmen, hayır. Dünyaya bu hediyenin sunulması Başak’m stratejisinin bir yönüdür. Kendisini mükemmelleştirme çabasının bir yönüdür.

Başak için servis ilkesine hizmet etmek, diğer insanların hizmetinde olmaktan daha önemlidir. Böyle davranarak kendi dönüşümünü sağlar. Kendisinin en mükemmelleştirilebilir yönünü alır ve onunla kesin biçimde bütünleşir. Kendisi işi olur.

Eğer bir damşmansa, sonsuz sevgi ve anlayış olmaya çalışmalıdır. Eğer bir sanatçıysa, kusursuz güzelliğin kaynağı olmalıdır. Eğer çöp-çüyse, insan değerinin ölmezliğinin sembolü olmalıdır. Bunun dışında herşey, kendi bilincinin sınırlı olan her yönü sönüp gitmelidir. Başak sunduğu servis biçimine girmelidir. Ve servis kusursuzlaştıkça, o da ku-sursuzlaşmalıdır.

Başak’m stratejisi: acımasız bir idealizmle ve alçak gönüllülükle kendini kusursuzlaştırma ve dünyaya bir hediye sunma arzusu.

Kaynaklar

Başak ruhu yüksek asalı bir film gibidir. Hayatın her ayrmüsı suyun üstündeki parıltı gibi net ve açık seçik ortada görülür. Hiçbir romantik cila görüşünü bulamklaştıramaz. Gerçekten orada ne varsa onu görür ve onu her detayıyla algılar. Bu X ışını akıl insanın kendisine dönerse, oluşturduğu imgeler daha da hassaslaşır ve yanlışsızlaşır. Başak kendisini acımasız bir netlikle gözler. Kendini gerçekte olduğundan daha önemli zannetmeye karşı sigortalanmış gibidir.

Eğer kendinde bir çarpıklık saptarsa, huzur bulamaz. Onun kesilip atılması gerekir. Başak asla halinden memnun ve kayıtsız değildir. Repertuarında tembellik yer almaz. Kişisel önemim abartmaya karşı yaptırdığı sigorta poliçesi onu ileri doğru dürten bir mahmuz görevi görmektedir. Hangi doruğa ulaşırsa ulaşsın hedefi daha da yukarıdadır.

Başak’m tembellik yapamayacağım söylemek gerçeğin yansım açıklamaktır. Diğer yansım bulmak için kelimelerle biraz oynamamız gerekir: onu tatmin etmek güçtür. Onun harcanacak zamam yoktur. Gözlerini bir yıldıza dikmiştir ve o yıldız çok çok uzaklardadır.

Bu altıncı burç için bir anlam ve gayeye doğru çalışmak çok hayati bir konudur. Başak’m teyzesi ölür ve ona bir petrol kuyusu bırakırsa, hemen Riviera’da tatlı hayat yaşamaya başlayabilir. Ama altı ay soma ziyarete gittiğinizde onu eskisinden daha fazla çalışırken bulursunuz. Belki artık bir lokantada ahçılık yapmıyordur, ama çok meşguldur. O milyonları Aslan’a miras bırakın, Başak bu dünyada dinlenmek ve eğlenmek için bulunmuyor.

Özen, dikkat ve sabır gerektiren işlerde ustalık Başak’a çok doğal gelir. Aynı şekilde sorumluluk duygusu da. Tipik olarak bu özellikler kendilerini meslek hayatında gösterirler. Ancak onun yardım eli bu sınırları aşar. Çılgınca çalışmayla geçmiş bir haftadan soma uzak bir arkadaşın buzdolabını taşımak için yardım istediğini düşünün. Başak yarım saat soma oradadır. Eğer arkadaş kas gücü yerine öğüt istiyorsa, bu süre on dakikaya iner. Başak’m öğüdü de iyi olacaktır. Ancak buzdolabının Batı dünyasındaki tarihçesini de içerecektir. Başak’m dikkatli ve tedbirli aklı, yanlış yorumlamayı engellemek için, her hangi bir detayı atlamaktan nefret eder.

Karanlıklar

Burçlar mandalasmda ilk defa özveri kapasitesiyle karşılaşıyoruz. Buradan öteye, bizi bilincin yeni açılımları bekliyor. Ama aym zamanda kurnaz eşkiyalar da pusuda yatıyor.

Başak gereğinden daha özverili davranabilir. Dürüstlüğünün sığ kayalıklarında kendisini parçalayabilir: “Şöyle olmam lazım…. ben aslmda buyum… Of Allahım…”

Kusursuzluk gaddar ve ödünsüz bir öğretmendir, ve bir çok Başak bunu kanıtlayacak yara izlerini taşımaktadır. Başak kuşkuya kapılabilir, emin olamayabilir. Olumsuz, kendim indirgeyen imajlar onu sürekli rahatsız eder, doğal canlılığım zayıflaür. Kendim kısıtlayabilir. Talihsiz bir evlilikte bir aptalın yanında ikinci derecede rol alabilir. Sıkıcı, sıradan bir işte sıkışıp kalabilir. Aşırı durumlarda, Başak kendim yok edebilir.

Saflık, kusursuzluk – soyut kavramlar. Başak için bunlar, sonsuza kadar göksel kalacak, hedefler yerine geçerler. Gözden kaçırdığında, herşey yiter. Hayatı anlamsız, ufak tefek didişmeler içinde dağılıp gider. Karikatür kitaplarının vıdı vıdıcı, kuru gürültücü malzemesi haline gelir.

Başak kusursuzluğa doğru adım atabilmek için, kullanmakta olduğu aracın tehlikelerine karşı savunmalar geliştirmek zorundadır. Başak’m kendini yargılama kapasitesini kendini olduğu gibi kabullenerek törpülemesi gerekir. Kendim koşulsuz bir şekilde sevmeyi öğrenmelidir. Ve bunu düşünebileceğimiz en zorlu yolla yapacaktır: dürüst bir akılla, kendine yalan söylemeyerek.

Bir kere daha, saflık için mücadele etmesi gerekir. Ancak süreç çok hassastır; saf olmadığı için kendisinden nefret etme duygusuna boyun eğmemelidir. Kendini olabileceği şeyler için değil, olduğu gibi sevmelidir. Ancak o zaman, içsel bir eksikliğini özverili davranarak saklama duygusunun tuzağından kurtulabilir.

Başak’m bilincinin çok yakın ve net bir şekilde odaklanması, onu daha geniş bir perspektifte körleştirebilir. Detaylar içinde boğulabilir. Yaşamındaki stres kaynaklarının listesini hazırlamaktan, hayatta olmanın mutluluğunun tadım çıkarmaya vakit bulamaz. Kendi kendim yeme, yakınma, kusur bulma, hakkmdan vazgeçme – perspektifi kaybetmenin ve kendim kabullenmemenin tehlikeleri.

Başak bir kere bu karanlığa girerse, İkincisi fazla uzakta olamaz. Çakalın aslanın peşine düşmesi gibi, başka insanlara saldırıyı da kişinin kendisine saldırması takip eder. Eğer aynada gördüğüne surat asarsa, dünyada gördüğüne de surat asmaya başlar.

Kusursuzluğun rehberliğinde, Başak bir füze gibi yükselebilir veya bir cam parçası gibi tuzla buz olabilir. Anahtar kendini beğenmektir. Ne olursa olsun, kendini sevmesi gerekir. Ne başardığma göre kendini yargılamaktan vazgeçmelidir. Paranın öbür yüzü önündeki yoldadır ve Başak’tan başka kimse bu yolun nerelere kadar uzandığının farkında değildir. Hesaplama ve planlama eğilimine rağmen, şimdiki zamanda yaşamayı öğrenmeli ve orada sevgi dolu yaşamalıdır. Eğer kendini yargılaması gerekiyorsa, bunu bugünü tüm yoğunluğuyla, sonsuz gibi, yaşayarak yapmalıdır. Bundan başka bir şeyin önemi yoktur. Ve başka hiçbir şey mükemmele doğru bu kadar hızlı ve verimli ulaşamaz.

Benzer Yazılar

Leave a Reply