Yazar: editor
Öz tarot merkezi yavaş yavaş soyutlandı. Dıştan gelen isteklere çok çabuk tepki vermesi gereken çevrel merkez belirli bir özerklik ve dahası büyük bir bağımsızlık kazandı! Yaşamımız ve onun varoluşa ilişkin …
Tüm acılarımızı doğuran tarot kabuklarının hangi türden olduklarım daha yalandan görelim. Varlıklar dünyasına daha ilk adımımızı attığımız andan başlayan beğeni ve beğe nisizlik, yoksunluk ve doyum konularındaki acemilik dönemimiz, çevremizi …
Maslow’un kendi gerçekleştirme kuranımdaki ana konu, bir arzunun karşılanmasının başka bir arzu için iştah uyandırmasının nedeninin düşünülmesinden gelişmiştir. Bu sorunun araştırılması, gelişmenin doyumluluğun artmasına ayak uydurduğu gerçeğini ortaya koymuştur. Bundan …
Zihnimde neler olduğunu bilmiyorum, söyleyemem. İnsanın benliğinde bir şeylerin uykuya daldığını, bir şeylerin uyandığını duyumsadığı, o dile sığmaz anlardan bir andı. Bu ın yönelimi pratik alıştırmalar önermek olduğuna göre, kuramı …
Zihnin derinliğindeki sonsuz enerji, zekâ ve doyumluluğun izlenimin tekrarı o kadar büyük bir önem taşır ki, bu yaşantı giderek tüm önceki özdeşlik biçimlerinin yerini alır. Saf uyanıklığın, kişinin yaşamının her …
Klasik hipnozda, kişi bir bakıma tedavi uzmanının ya da ipnotizörün telkin gücüne boyun eğer. Kullanılma tehlikesine ilişkin kuşkular ve korkular, olanaklar kısıtlı bile olsa ortadan kalkmalıdır. Çünkü deneyimiyle ve mesleksel …
Nasıl olur da kişinin özdeşlik biçimi dıştan saptanan roller ve kişisel görünümlerden özgür olabilir. Hint felsefelerinden biri olan BhagavadGita’da özdeşliğin temeliyle ilgili bir tartışmayı ortaya koyar: Beden ve yaşantımız sürekli …
Bu, en üstün sofrolojik yöntemdir. Dört aşamalı tedrici bir gelişmeyle, insan varlığının bedensel, varoluşsal ve de neyüstü (transandantal) tarot parametrelerini şuurlu bir bütünleşmeye götüren yoldur. Bu yöntemi oluşturan alıştırmaların üç …
“Zihnin içinde yarana zekânın daha derin katlarına doğru ilerledikçe, daha ince bir duygu alanı izleriz. Bu ince duygunun derinliğinde duygunun “benimliğini” izleriz. Bunungibi “duyuyorum, duygularımı hissediyorum” deriz. Böylece benim tüm …
Bu aşama heyecansal işlevin algılanmasını denetler. Caycedo’ya göre bu, duyguyu yaratan duyumların yinelenmesidir. Duygu, izlenim, heyecan olgularla rezonansa girer; dış dünyanın iç dünya üzerinde yapabileceği yankıdır. Burada inançlarımız, yargılarımız, önceliklerimiz …